Bilgi Okur Yazarlığı

Nedir?

Bilgi Okuryazarlığını tanımlamadan önce son günlerin popüler kavramı Hayat Boyu Öğrenme kavaramının tanımına bir bakalım. Avrupa Komisyonu ve AB üyesi devletler Hayat Boyu Öğrenme kavramını, “bilginin, becerilerin ve yeteneklerin geliştirilmesi amacına yönelik formel ya da informel bütün öğrenme faaliyetleri" olarak tanımlamışlardır. Bilgi okuryazarlığı becerileri, çağımızda kaçınılmaz hale gelen hayat boyu öğrenmenin ön koşuludur ve gerek eğitimde gerekse araştırmada niteliği arttırmaktadır. Bilgi okuryazarlığı; bilgi gereksinimini tanımlama, gereksinim duyulan bilgiyi bulma,değerlendirme, etkin şekilde kullanma ve iletme becerilerinin tümüdür.
Kaynak: Hacettepe Üniversitesi Bilgi Okuryazarlığı Web Sitesi

Neden Bilgi Okuryazarlığı

Günümüzde her türlü bilgiye basit bir Google araması ile ulaşabiliyorken Neden Bilgi okuryazarlığı? Web, ihtiyaç duyduğunuz bilgi için her zaman en iyi seçenek olmayabilir. Bu konuda bir değerlendirme yapabilmek için Web’in özelliklerini bilmek gerekir:

  • Web üzerindeki bilginin çoğu bir inceleme ve kontrol sürecinden geçmez. Bir editör veya hakem kontrolü olmaksızın herkes Web üzerinde istediğini yayımlayabilir.
  • Web üzerindeki bilginin çoğu ücretsizdir, ancak bilimsel bilgi için genellikle bir ödeme yapmak gerekir.
  • Web sitelerinin sayısı hiçbir rehberin düzenleyemeyeceği ve hiç bir arama motorunun tarayamayacağı kadar fazladır.
  • Web üzerinde her zaman eski tarihli bilgiye ve her tür kaynağa erişemezsiniz. Bazı kaynaklar sadece basılı formdadır.
  • Web üzerindeki bilgi kalıcı olmayabilir. Web siteleri adres değiştirebilir, bazen tamamen ortadan kaybolabilir.

Konu Seçimi ve Bilgi Arama Teknikleri


Konu Seçimi

Araştırmanın konusunu seçebilmek için öncelikle ilgili alanda genel bilgi sahibi olmak gerekir. Ansiklopediler, konu ansiklopedileri, bazı Web kaynakları ve giriş niteliğindeki kitaplar bu amaçla kullanılabilecek kaynaklardır. Tek bir araştırma ile konunun tüm yönlerini ele almak olanaksızdır. Konunun araştırılabilir olması başarılı bir şekilde sınırlandırılmasına bağlıdır. Konu ne kadar genişse araştırma o kadar yüzeysel olur, bu bakımdan sınırlandırma önemlidir.

Konuyu Sınırlandırma

Konuyu anlamlı ve araştırılabilir şekilde sınırlandırmak bir ön çalışma yapmayı gerektirir. Bu aşamada konuyla ilgili beyin fırtınası yapmanızı öneririz. Örneğin, pazarlama konusunda bir araştırma yapmak isteyebilirsiniz. Ancak, pazarlama çok farklı yönleriyle ele alınabilecek geniş bir konudur. Sadece pazarlama sözcüğü kullanılarak yapılan bir arama sizi tek tek inceleyemeyeceğiniz kadar fazla sayıda sonuca ulaştıracaktır. Oysa; ortam, coğrafik alan ve demografik özellikler gibi ek unsurlarla konuyu sınırlandırmak ve araştırılabilir hale getirmek mümkündür. Pazarlama konusunu örnek olarak alırsak:

  • yaş grubu - çocuklara yönelik pazarlama
  • coğrafik alan - Japonya’da pazarlama
  • ortam - İnternet’te pazarlama
  • cinsiyet - erkeklere yönelik pazarlama

Araştırma konusunu soru cümlesi şeklinde ifade etmek de sınırlamada yardımcı olabilir. Sorular yanıt gerektirir. Araştırmanın amacı da bu yanıtları bulmaktır. İyi bir soru ne tür bilgiye gereksinim olduğunu belirlemeye de yardımcı olur.

Örneğin:
Ebeveynlere yönelik pazarlama girişimlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?